26 Nisan 2011 Salı

okulda ilk günümüz..
evde psikolojik olarak ayarlamalar yaptık. Sonra düştük yola. .Kapıda Ecrin in ayakkabılarını çıkardık Ecrin içeri girdi sonra ben içeri girdim ve baktım Ecrin yok:( deli gibi aradım ama yok. Sonra babası ben biliyorum nerde olduğunu dedi ve üst kattaki oyun parkından aldı getirdi Ecrin i.:)  Ecrin alışırda öğretmeni alışır mı dedik ve gülüştük. Sonrası babaannesi ile birlikte bıraktık ve biz gittik. Aldığımız duyumlara göre kural ihlali şampiyonu olmuş:) Öğretmei masal kitabı okurken kitabı elinden alıp 'ver onu babannem okusun  demiş ve kitabı çekip almış( istediği olmayınca ağlamalar  falan filan...
 
   2. günümüz... babaannesiz tek başınaydı o gün bi kaç arkadaşıyla muhabbet etmesini sağlayıp  vedalaştım ve çıktım. Ama aklım hep Ecrindeydi. okul sonrası yanına gittim şükür bi sorun yoktu. Orda yokmuş gibi görünmeden bekledim . O gün ki tek sorunu ara sıra arkadaşlarına çıkışması ve kahvaltı yapmaması.. kızım yemek yedin mi?'  'Hayır yemek istemedim'  Neden ne vardı yemekte?    'İiğnenç bi pide ( krep) vardı yemedim:))

    ..........


         ooo ne kadar uzun zaman olmuş yazmayalı. Ecrin in okuldaki ilk haftasını yazacaktım güya. Fotagraflar ekleyecektim ama bi türlü fotoğraf çekme fırsatı bulamayınca bu zamana kadar sürdü. Ecrin okula başlayalı 2 ay oldu. Bu zaman zarfı içinde keşke ve iyikiler arasında gittim geldim. Bu gün olmuş keşke mi demeliyim yoksa iyiki mi bilmiyorum. 'Artı' larımız oldu . arkadaşları oldu, oyunlar öğrendi, akranlarıyla zaman geçirdi, bi çok sosyal faaliyette yer aldı, paylaşmayı, özel eşyalarını paylaşmamayı öğrendi. En önemlisi vaktini dou dolu geçirdi. Çünkü Ecrin o saatlerde evde olduğunda uyuyordu bi bakıma zamanı ölüyordu.
        Tüm bunların yanında kafamı kurcalayan şeylerde oldu. Ecrin in sınıfındakilerden küçük olduğu için bi çok etkinliği tam anlamıyla yapamaması küçük yaşta haksız yere başarısızlık duygusunu tatması, kendini yetersiz hissetmesi ve güven duygusunun zedelenmesi gibi kaygılarım oldu. Hatta okulda bi ara çok mutsuz olduğunu düşündüm ama Ecrin ile öğretmeninin okul dışındaki hallerini görünce içim rahatladı.

       Şu aralar havalar ısınmaya başladı. hafta sonları güneşi gördükmü dışarı çıkıp kendimizi bir piknik alanında buluyoruz. Ecrin hafta içi erken yattığından birlikte zaman geçiremediğimizden hafta sonunun bi günü Ecrin in. Tabi bu durumdan Ecrin çok memnun. Hatta her sabah kalkıp bugün cumartesi mi diye soruyor. O gün cumartesiyse hazırlanmaya başlıyor:)



          


          

    Ecrin in okula gitmesi benim açımdan da iyi bir deneyim oldu. Bu zaman içerisinde çok uykusuz geceler geçirdim 'Şundan etkilenir mi, Bu psikolojisini bozar mı, kötü alışkanlıklar edinir mi, sevdiğim özellikleri kaybolur mu...' gibi sorular beynimi yedi. uykumu kaçırdı , huzurumu bozdu. Sonra gördüm ki Ecrin bir insan sosyal hayata karışmış bir kişilil onu olumsuzluklardan koruyum derken başka bir olumsuzluğa itebilirim. Hatta olumsuzluklarla karşılaşmalı ki neyi öğrenmeli neyi öğrenmemeli ayıt edebilmeli. Tıpkı vücudumuzun mikroplarla tanıştıkça bağışıklık sisiteminin gelişmesi gibi. Tabi müdahale edilmesi gereken durumlarda müdahale edilmeli. Ve karşılaşabileceği olumsuzlukları boyutu göz önünde bulundurulmalı.
    
         Su aralar keçeye merak sardım . kesiyorum dikiyorum ... Çok tuhaf şundan 4 5 yıl önce severek dikiş dikeceksin deseler inanmazdım heralde. Kesmek dikmek hiç bana göre olmayan ince işler .. Ama nedense şu aralar keyifle yapıyorum.