16 Kasım 2013 Cumartesi

YAŞASIN OKULUMUZ.....

Ne çabuk geçti koskoca 5.5 sene... gaz sancıları, diş çıkarmalar, emekleme, yürüme, konuşma, tuvalet alışkanlığı , ana sınıfı sendromu derken ilkokul heyecanı...  Bu yıl okula başladık. 69 aylık olmasından dolayı gitmeli mi gitmemeli mi sorularını milyonlarca kez sordum kendime.
 Son cevabımız 'gitmeli' oldu. Ecrin Yaren in3 yıl anasınıfına gitmiş olması,  okulda yeni bir soluk arayışı, kas gelişiminin iyi olması ve en önemlisi seçtiğimiz öğretmenin hem kişilik olarak hem de mesleki olarak kendini geliştirmiş olması bu kararı alabilmemizdeki önemli etkenlerdi.
     Benim görev yaptığım okula gidiyoruz beraber. Bazı aksilikler benim için birer avantaja dönüştü. Bi sürelik öğleci olduk.
      Okulda altı haftayı geride bıraktık. Ecrin Yaren alıştı ama ben sanırım alışamadım. Her teneffüs yanına gitmemek için kendimi zor tutuyordum.  Ecrin in bu durumdan rahatsız olduğunu anlayınca gitmeleri seyrelttim.
      Okul başladıktan 4 hafta sonra izne ayrıldım. Bu durumda da acaba bu duruma nasıl alışacak korkularım yersiz çıktı ve kuzucuğum bensiz okula gitmeyi sorun yapmadı. Bu duruma da alıştı. Şimdi kriz oluşturabilecek tek durum kaldı. o da kardeşinin doğumu üzerine benim kardeşiyle evde durup onun tek başına okula gidecek olması... Önümüzdeki günlerde kafamdaki bu soruda yanıt bulacak. Umarım bu durumu da rahat atlatırız. 
       Bitanecik kuzuuum .... Hayatın boyunca devam edeceğin okullarda güzel an ve anılar biriktirirsin inşallah...  Güzel dostluklar, hatıralar edinirsin...  Örnek bir kişilik oluşturup, katlanarak artan başarılara imza atmanı, kişiliğine, bilgine ve becerine kattığın her şeyi önce kendine , sonra bize ve tüm insanlara faydalı bir şekilde kullanmanı diliyorum.  Seni çook seviyorum...