27 Ağustos 2010 Cuma

MELEĞİM'E İLK MEKTUP

      2007 yılı sanırım 18 nisan günü bir bebeğim olacağını öğrendim. Hayatımda ilk defa birbirine tezat bir sürü duyguyu aynı anda ve yoğun bir biçimde hissediyordum. Beklenmedik bir anda beklenmedik hatta hiç akla gelmeyen bir haberdi bu çünkü. Gözlerimden yaşlar dökülüyordu ama sebebi belirsiz... Yüreğimde telaş , korku, buruk bi mutluluk , şaşkınlık... Aklımda 'şimdi ne yapacağım, ne olacak , annemi olacağım ?' soruları...

Dedim ya çok hazırlıksızdım çat kapı girdin hayatıma hayatımıza. şimdi ne olacak ne yapacağım derken minicik hatta daha oluşmamış yüreğinle bedeninle bana yol gösterdin bebeğim. Kalp atışalarını duyduğum an tabiri caizse şoktan çıktım. Artık hazırdım seni benimsemiştim o an hayatımın dönüm noktası oldu. iki kişiydim artık sorumluluklarım artmıştı. Herşeyime sen karar veriyordun. ne yiyeceğime, ne giyeceğime , hatta hangi müziği dinleyeceğime...

 20 günlük kontrolleri iple çeker olmuştum. seni görmek , minik kalbinin atışını dinlemek 'yalnızca anne olduğunda anlıyablleceğin' bir huzur veriyordu bana. içimdeydin ama daha çok beynimde.. bi dakika olsun çıkmıyordun aklımdan. uzun uzun konuşurdum seninle. sende cevap verircesine tekmelerdin. canım benim.. sana alışmıştım hatta sen öncesini hiç hatırlamıyordum seninle doğmuşcasına... ama tedirgindim. Seni hakettiğin gibi büyütüp yetiştirebilecek miydim, sınırsız zekanı eksiltmeden , saflığını bozmadan , büyütebilecek miydim? Yani bana emanet edilen bu mükemmelliği bozmadan eksiltmeden büyütüp, yetiştirebilecek miydim? Bu uğurda çok kitap okudum sayısız internet sitesi ziyaret ettim .Ama  gördüm ki insan anneliğe donanımlı olarak doğuyor zaten. Bir bebeğe sahip olduğunu öğrenincede düğmeye basılıyor. 

Zaman hızla geçiyordu ve ben artık sabırsızlanıyordum ultrasonda gördüğüm parçamı kucaklamak, dokunmak,koklamak , artık gözlerinin içine bakarak konuşmak istiyordum. Her gün senin için aldığımız giyeceklere bakıyor, kokluyordum. sanki doğmadan kokun sinmişti. Dört gözle seni bekliyordum. Biz dahil herşey hazırdı. Boş beşiğin dolsun istiyordum artık. 

6 Aralık 2007 saat 2. artık dünyaya gelmek istediğinin sinyallerin verdin. Heyecan ve mutlulukla gölgelenen korku vardı içimde . Doktoru arayıp hastaneye gittik. saat 09.10 da dünyamıza geldin. seni kucakladığımda 'Allah'ım hangi iyiliğime karşı verdin bu hediyeyi, ne yaptımda bu büyük mükafatı hak ettim' diye düşündüm. o anki duyguları anlatmakla sınırlandırmış olurum. Artık üç kişiydik demiyorum çünkü senin olacağını öğrendiğim gün üç kişi olmuştuk zaten.  O kadar miniktin ki dokunmya bakmaya kıyamıyordum. Sonrası uykusuz geceler:) sabaha kadar ağlardın seni kucağımda gezdirirdim sabahsa erkenden işe gitmem gerekirdi. Ama hiç yorulmazdım beni hiç uyutmazdın ama sabah verdiğin bi gülücük beni dinlendirirdi. Gaz problemin diş çıkarma sıkıntıların ailemizin problemleri olmuştu. Emeklemeni, Yürümeni ilk anne, baba demeni, konuşmanı dört gözle bekledik, ve büyük bir keyif, gurur ve tarifsiz mutlulukla izledik.

Şmdi 2 yaş 8 aylıksın. Bu süre içinde satırlara sığdıramıyacağım güzellikler yaşadık. Bize insanlığı, saflığı , güzelliği , merhameti, sınrsız sevgiyi yaşattın ve öğrettin bebeğim. Sana ne çok şey borçluyum. Sen benim hayatımın en önemli parçasısın. Yaşantımın direksiyonusun. Nefes alma sebebim, yaşam bağlarımsın. Geçmişim ,bugünüm , yarınımsın. umudumsun... eserimsin ... 

Hayat sana  hakettiğini versin hep bebeğim. Kötülükler sana uzak, güzellikler hep yakınında olsun. Güzel yüzünü hayat hep güldürsün. En büyük derdin' acaba hangisine sevinsem' olsun. Hep böyle temiz ruhlu, masum , duru kal. Seni çok seviyorum bitanem. Ve seninle uzun güzel bir ömrü paylaşmayı çok istiyorum. Hayatındaki güzelliklere şahit olmayı umuyorum. ömrün güzel, uzun ve huzur dolu olsun meleğim. Keşkelerin olmasın hep iyikilerin olsun. Bütün güzellikler seninle olsun diyor ve masum yanaklarından kocaman kaocaman öpüyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder